Celâl Cihangiroğlu’na
Geçenlerde bir sohbet toplantısında söz, İttihat ve Terakki Fırkasının Merkez-i Umumî azalarından merhum İbrahim CİHANGİR’e intikal etti. Arkadaşım Turan Atasever bu münasebetle babasına, uzun yıllar önce İbrahim Cihangirof’un başından geçen bir olayı anlattığını naklektti:
İbrahim Cihangirof, Mütareke günlerinde İngilizler tarafından İttihat ve Terakki’nin ileri gelenleri arasında tutuklanarak Malta Adasına gönderilmiş. Ölüm cezasıyl a yargılandıkları sıralarda, Kurtuluş Savaşı’nın olumlu sonuç vermeye başlaması üzerine bir sabah nezarethaneye gelen İngiliz hâkimi onlara artık serbest olduklarını, ilk vapurla memleketlerine gidebileceklerini söyledikten sonra, İbrahim Beye dönerek Türkçe: “– Nasıl Cihangirof, memnun oldun mu?” demiş.
İbrahim Bey, şaşırmış bir hâlde kendisine: “Siz Müslüman mısınız?” demesi üzerine, muhatabı: “Hayır, İngilizim” dediği gibi, ilâveten: “Cihangirof, Terbiz’deki Merkez Camii İmamını hatırlamadın mı?” demiş.
İbrahim Bey anlatmaya devam ederek “Bana müstehzi bir bakışla bakan bu sahte İmamı o zaman hatırladım. Sözünü ettiği Tebriz’deki camide vaazlarını birçok kereler dinlemiştim. Cemaata karşı yaptığı konuşmalarda, İngilizlerin dost olarak bu ülkeye gelmekte olduklarını, kendilerine mukavemet gösterilmemesi gerektiği yolundaki görüşlerini cehaletine hamlederek hayatına kasdetmemiştim. Bu bozguncu konuşmalarıyla, nice Müslümanın mücadele dışı kalmasına, birçok kişinin de can vermesine neden olduğunu hatırlayarak, büyük bir ye’se kapılmıştım. Ancak, olan olmuş, artık yapacak bir şey kalmamıştı.”
Toplantıda bulunan bizler, …. seneler önce cereyan eden bu ibret verici olayın tesiri altında, İngilizlerin bu kere de giriştikleri Irak macerasının ne değişmez hesaplar ve yetiştirdikleri kaliteli kişiler sayesinde ne büyük ölçüde başarılı olduğunu bir kere daha anlamış olduk.