Türk milliyetçiliğinin Ankara’daki önderlerindendi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrenciliği sırasında Türkçü düşünce, kuruluş ve eylemlerle ilgilenmeye başlamış, Ankara’daki Türkçü kuruluşlara yönetici ve/veya üye olarak katılmayı görev saymıştı. Bir bilim adamı olarak seçkinleşmenin yanında, Türkçü düşüncenin, eylemlerin ve kurumların hemen hepsinde oluşturucu, yönetici ve/veya öncü olarak yer alırdı. Türkçülüğün tarihini inceleyecek olanlar, onun adına da sıkça rastlayacak, onu rahmetle ve saygıyla anacaktır.
***
Karamağaralı Osman Halûk Beğ, Yozgat’ın Karamağara köyünden göçüp 19. yüzyılın ortalarında Elazığ’a yerleşmiş bulunan bir ailenin çocuğu idi. Babası Tapu Grup Müdürü Yümnî Bey, annesi Cemile Hanım’dır. Babasının görevi dolayısıyla doğumu ve öğrenimi değişik şehirlerde gerçekleşti: 1923 yılında İzmir’de doğdu; ilk ve orta okulları Bursa’da, liseyi Erzurum’da okudu; 1942’de Ankara’da girdiği Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Arkeoloji Bölümü’nü 1946’da bitirdi.
Çalışma hayatına 1946 yılında Ankara Etnografya Müzesi asistanı olarak başlayan Karamağaralı, orada Prof. Remzi Oğuz Arık’ın yanında çalıştı ve yetişti. 1949 yılında, yeni açılan A.Ü. İlâhiyat Fakültesi’ne profesör olan R.O. Arık’ın yanına geçmek için asistanlık sınavına girip kazandı. Fakat Arık Hoca’nın milletvekili adayı olarak görevden ayrılması üzerine mevcut fakültenin yöneticileri Prof. Arık’ın milletvekili adayı olması üzerine onu asistanlığa almak istemediler. Hocası, milletvekili olduktan sonra konuyu, iki soru önergesi vererek TBMM’ne taşımak zorunda kaldı. Sonunda, 1951 yılında, fakültesinin Türk ve İslâm Sanatları Tarihi Kürsüsü’nde görev aldı ve Prof. Dr. Suut Kemal Yetkin ile çalışmağa başladı. 18 Mayıs 1955’te “Anadolu’da Beylikler Devri Ahşap Minberlei” konulu tezi ile doktor oldu. 15 Kasım 1965’te de “Anadolu’da Moğol İstilâsından Sonra Yapılan Dinî Mimarî Eserlerinde Görülen Plân ve Form Özellikleri” konulu çalışması ile doçentliğe hak kazandı. Fakültesindeki dersleri yanında Konya’daki Yüksek İslâm Enstitüsü’nde de birkaç dönem İslâm Sanatları Tarihi dersleri verdi. 1967’de Beyhan Karamağaralı ile başlattığı, eski Ahlat şehrinin gün ışığına çıkarılmasını erekleyen Ahlat Kazısı’nı 1992’ye kadar sürdürdü. 1983 yılında Gazi Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik fakültesi Mimarlık Bölümü profesörlüğüne atandı. A.Ü. İlâhiyat Fakültesindeki derslerini de birkaç öğretim yılı sürdürdü. 1990’da emekli olduktan sonra da, fakültesindeki yüksek lisans ve doktora derslerini vermeye devam etti.. Ayrıca, 1993-95’de Gazi Ü. Fen-Edebiyat Fakültesinin Sanat Tarihi Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans, Niğde Üniversitesi’nde Sanat Tarihi dersleri okuttu. Emeklilik döneminin son yıllarını ağır hastalıklar ile pençeleşerek geçirdi. Sonunda 24 Ocak 2009 Perşembe günü uçmağa vardı. Cenazesi, 25 Ocak günü Cuma namazından sonra Karşıyaka Kabristanı’nda vatan toprağına emanet edildi. Cenaze törenine, Ankara’dan ve Konya’dan gelen dostlarının, öğrencilerinin oluşturduğu kalabalık bir topluluk katıldı.
***
Karamağaralı Halûk Beğ, fakülte öğrenciliğinden başlayarak Türkçü eylemlerle yakından ilgilendi. Daima o tür eylemlerin içinde ve önünde yer aldı.
1946’da Ankara’da kurulan Millî Oyunları Derleme ve Yayma Derneği’nin yöneticilerindendi. Onun yerini alan Türk Kültür Derneği’nin başkanlığını yürüttü (1947-1951). Türk Milliyetçiler Derneği’nin de kurucu Genel Başkanlığını üstlendi (1951-52). Ayrıca Ülkücü Öğretmenler Derneği’nin Genel Merkez üyeliğinde bulunan Karamağaralı, başka birçok milliyetçi kuruluş ve eylemde de yöneticilik, yol göstericilik, öncülük ve önderlik yaptı. 1947 yılında 5 sayı çıkarılabilen Kür-Şad adlı Türkçü derginin de sahip ve yazı işleri müdürü idi.
Karamağaralı’nın bu dernek çalışmaları yanında, katıldığı ve öncülük ettiği en önemli eylem de 27 Aralık 1947’de gerçekleştirilen “Komünizmi Tel’in Mitingi” idi. Millî Türk Talebe Birliği’nin düzenlediği ve Türk Kültür Derneği’nin de katıldığı bu mitingde on beş bin genç yer almıştı. Şimdiki Cebeci Stadyumu’nun yerinde olan Cebeci Çayırı’nda yapılan mitingden sonra gençler, daha sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne gelerek Rektör Şevket Aziz Kansu’nun makam odasına girerek, o yıllarda fakültenin Felsefe Bölümü’nde çörekleniş olan ve komünist olarak tanınan Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Nailî Boratav, Adnan Cemgil gibi hocalar hakkında hiçbir işlem yapmayan rektörü istifa etttirdiler. Bu mitingden sonra gözaltına alınan gençlerden Karamağaralı Halûk, Sami Yavrucuk ve Ata Ogan mitingin sorumluları olarak mahkemeye verildiler, uzun duruşmalardan sonra aklandılar.
***
Kendisi ile Türk Milliyetçiler Derneği Genel Başkanı olduğu 1951 yılında tanıştığım Karamağaralı Ağabey, çok ciddî, titiz, disiplinli, yanlış ve savsaklamayı affetmez bir insandı. Şık giyinirdi. Başkaları üzerinde saygı ve sevgi uyandıran bir kişiliğe sahipti. Ülküdeşleri, dostları ve öğrencileri tarafından çok sevilirdi.
Halûk Ağabey iki kez evlendi. 1951’de evlendiği Cahide Çetin’den Türkân adlı, psikoloji yardımcı doçenti; 1965’te evlendiği meslekdeşi Beyhan Yörükân’dan Nakış adlı, sanat tarihi doçenti olan birer kızı vardır.
Halûk Hoca, son yıllarında yaptığımız iki ayrı telefon konuşmamızda, sonsuzluğa uğurladığımız Türkçü büyüklerimiz için dergilerde yazdığım ve bir bölümünü Tanıdığım Ünlü Türkçüler (İstanbul: Ötüken, 2005) adlı kitapta topladığım yazılarla ilgili olarak, “Bakalım bana sıra ne zaman gelecek?” demişti. Bu satırları o sözlerin hüznü içinde yazmağa çalıştım.
Karamağaralı Hoca’mıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dilerim.
—
1-O yıllarda Ankara Üniversitesi’nin Rektörlük birimleri DTCF’de idi.